Bu yazıyı nicedir yazmak istiyordum, bir türlü olmadı. Aslında eğitim sistemine çemkirme yazılarının piri Blogcu Anne’dir. Eylül doğumlu Deniz’i hangi sene okula versem / büyüklerin küçüğü mü olsa küçüklerin büyüğü mü olsa diye kara kara bir seneye yakın düşündükten ve nihayetinde bir karara vardıktan sonra bir anda pat diye oğlunu ilkokula vermesi gerektiğini öğrenip aylardır bu konuda söylenip durur. Şahsen milli eğitim bakanının yerinde olsam gurur yapar bu kadar lafın üzerine Blogcu Anne gönderse de almazdım Deniz’i okula.
Beyinden naklen yayın
26 Haz 2012 43 Yorum
in ikizlerle gündelik hayat (2-3 yaş) Etiketler:çocuk konuşması, bebek konuşması, bebeklerle konuşmak, kendi kendine konuşmak
Ben üniversitede okurken kısa süreli bir ev arkadaşım olmuştu. Çok ilginç bir kızdı. Kafasından ne geçerse söylerdi. Tabi bunu derken “boşboğaz” demek istemiyorum. Boşboğazlığın da ötesinde birşeydi. Resmen kız beyninden naklen yayın yapardı: “Şimdi ayağa kalkacaaaammm, içeri gideceeeemm, bir bardak süt alacaaam…” İnanmadınız mı? YEMİN EDİYORUM! Herşeyi anlatırdı yaa. Beynine giren çıkan tüm komutları bilirdik. Salak salak yüzüne bakınca da “Ne oluyor yaa?” derdi. Söyleyince de inanmazdı yaptığına. Tamamen istemsiz yani. İnanılmaz!
Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 2. Baskı: İstanbul Akvaryum
25 Haz 2012 30 Yorum
in Özel günler Etiketler:akvaryum, doğum günü hediyesi, hayvanat bahçesi, istanbul akvaryum
Küçük bir çocukken Atatürk Orman Çiftliği’nin hayvanat bahçesine gitmiştim. Üzerinden yıllar geçti ama hâlâ o hayvanat bahçesinin pespaye halini unutamadım. Su aygırının suyu yoktu, arkadaş. Zavallı hayvan, suyun kaldırma kuvvetinden de yararlanamayınca malak gibi güneşin altında yatıyordu. Ara sıra hortumla su tutuyorlardı üzerine. Koca hayvanat bahçesi tezekhane gibi kokuyordu. Pislikten yürünmüyordu. Sinekler, sivri sinekler de cabası. Bir de su ürünleri kısmını hatırlıyorum. İdrar rengindeki akvaryumların içinde bir sürü balık vardı. Kokudan ve sıcaktan içeri girilemiyordu. Suları en az 40 derece vardır hayvanların. Ne bir pervane ne bir klima mevcuttu odada. Hiç olmadı insan eline bir Bülent Ersoy yelpazesi alır yeller hayvanları. Olacak iş mi bu yahu?
Derya kuzusu bunlar deryaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
25 Haz 2012 14 Yorum
in Özel günler
Bu hafta sonu gecikmeli bir doğum günü kutlaması yaptık. Çocukların doğum günlerinde patates piyazı, kek , börek menüsüyle büyüklerin bir araya gelip sadece kendilerini eğlendirmesine uyuz olduğumdan doğum günlerinde bebelerimiz için özel bir şey yapmak istemiştim. Nicedir İstanbul Akvaryum’un adını duyuyordum. Komşunun kavanozdaki iki balığının başında rahat 45 dakika harcadıkları için koskoca bir akvaryumun bebelerimin çok ilgisini çekeceğini düşündüm. Uzun süredir babaları hafta içi, hafta sonu kesintisiz çalıştığından gitmek anca nasip oldu.
Hoşgeldin Bebek!
22 Haz 2012 16 Yorum
in Özel günler
Demiştim ya benden 1,5 yaş büyük bir ağabeyim var. Üst üste olmuşuz biz. Annem çok sıkıntı çekmiş. Ağabeyimle küçükken birbirimizi yerdik. Acayip rakiptik evde. Büyüyünce değişir dediler, büyüyünce de pek değişmedi.
Hiii ikizler mi? 6. bölüm – Bilimsel Gerçekler ve Belgeler Işığında Bir Bebenin Hiçbir Zaman İkize Bedel Olamayacağının İspatı
20 Haz 2012 53 Yorum
in Hiii ikizler mi? Etiketler:ikiz büyütmek, ikize bedel bebe
Bir ikiz annesi olarak en çok sinirimi zıplatan, karşımdakine okkalı bir yumruk geçirmemek hatta kocamın kemerini kapıp girişmemek için kendimi zor tutturan durum şu klasik dialoğun son cümlesinde saklıdır:
Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş! Tekraş!
19 Haz 2012 25 Yorum
in kitap-DVD-çizgi film ve bilumum zımbırtılar Etiketler:çocuk kitapları, pat pat papatya, tekrar tekrar aynı şeyi anlatmak
Bu aralar bizim evde en favori kelime “tekraş” yani tekrar. İkisi de tekrar ve tekrar “tekraş” demekten öyle büyük bir zevk alıyor ki! Neyi severlerse daha biter bitmez başlıyorlar “Annea tekraş!” Haydiiii, ben de başlıyorum sil baştan aynı şeye. İkiz annesi olmanın en zor yanı aynı işi iki kez yapmak derler ya iki kere yapmak da ne var yahu. Ben bu lanetli kelime yüzünden aynı işi yüzlerce kez yapıyorum.
Bay bay memmmeeeeeeeeeeee!
18 Haz 2012 55 Yorum
in ikizlerle gündelik hayat (2-3 yaş) Etiketler:çocukları sütten kesme, emzirmek, emzirmeyi bırakmak, sütten kesmek
İlk emzirme yazımı yazarken bunun finalini ne zaman ve nasıl yazacağımı merak ediyordum. İşte beklenen gün geldi çattı. Görkemli bir finalle emzirme sezonumu açılmamak üzere kapattım.
Korkunç, dehşet, hatta dehşetengiz, ürkünç, “amanın nereden çıktı bu” dedirten 2 yaş sendromu!!!
13 Haz 2012 103 Yorum
in ikizlerle gündelik hayat (2-3 yaş) Etiketler:2 yaş sendromu, iki yaş sendromu, korkunç iki
Allah var şimdi, ben biliyordum başıma gelecekleri de daha önceden yazmıştım. Ama yine Allah biliyor ya bu kadar olacağını da tahmin etmemiştim. İki yaş sendromu bizim evi derinden sarstı. Bu gidişle de daha uzun süre de sarsacağa benziyor.